Bahar Kutlaması: Hıdırellez

Bahar Kutlaması: Hıdırellez

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nun İnsanlığın Somut Olmayan  Kültürel Mirası Temsili Geçici Listesine Hıdırellez Şenliklerinin girmesi için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, Edirne Belediye Başkanlığı, ilgili kurum ve Sivil Toplum Kuruluşlarıyla işbirliği yaparak bir dosya hazırlamıştı. 

Türkiye ile Makedonya'nın birlikte hazırlayıp 2016 yılında UNESCO'ya sunduğu "Bahar Kutlaması: Hıdırellez" çok uluslu ortak dosyasının, Güney Kore'nin Jeju Adası'nda 4-8 Aralık 2017 tarihleri arasında gerçekleşen Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması 12. Hükümetlerarası Komite Toplantısı'nda değerlendirilmeye girmişti.

Değerlendirme sonucunda, Hıdırellez'in UNESCO'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne kaydedildiği ifade edilerek, bu durumun uluslararası alanda karşılıklı kültürel saygı ve anlayışı güçlendirmeye yönelik olarak Türkiye'nin gerçekleştirdiği faaliyetlerin önemli bir göstergesi olduğuna işaret edilmiştir.

Aslında Hıdırellez hikâyesi cemrenin toprağa düşmesiyle başlamaktadır. 

Arapça kökenli cemre kelimesi; ateş, ateş parçası, kor anlamına gelmektedir. Sağlık, bereket, bolluk, şans dilekleriyle kutlanan bu umut dolu bahar bayramı, zorlu kış sürecinden sonra doğanın yeniden canlandığı, havaların artık iyice ısınıldığı düşünülen tarihte gerçekleşir. 

Fakat bahar bayramları İslamiyet öncesi Türk kültüründe de yer almaktadır. 

Hıdırellez de, Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinden çok önce kutlanan önemli bir gündür (Gök, 2000: 5). 

Her yıl Mayıs ayının altısında baharın gelişini kutlamak amacıyla gerçekleştirilen ritüellerden olan Hıdırellez, Hızır ve İlyas kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. 

Türk kültür coğrafyasında, halklar arasında kutlandığı gibi diğer halklar tarafından da bilinmekte ve kutlanmaktadır. 

Ortodokslarda bu bayram Aya Yorgi olarak bilinirken Katoliklerde ise St. George olarak bilinir (Kalafat, 2011, s.21-23).

Hızır ve İlyas hakkında pek çok efsane bulunmaktadır. 

Bunlardan biri şöyledir:

“Hızır ve İlyas, Büyük İskender’in ordusundaki iki askerdir. Büyük İskender bir gün ordusuyla birlikte ölümsüzlük suyunu aramaya çıkarlar. Yolculukta Hızır ve İlyas diğer askerlerden ayrılırlar. Bir subaşında durup yemek için kurutulmuş balık çıkarırlar. Tam bu esnada deniz suyu balığa sıçrar, balık canlanır ve suya atlar. Böylece Hızır ve İlyas ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar. 

Bu sırada bir melek gelir. Hızır ve İlyas’ın kıyamete kadar yaşayacaklarını, fakat Hızır’ın karada, İlyas’ın denizde ihtiyacı olanlara yardım edeceğini bildirir.” (Oğuz, 2008, s.159)

Hıdırellez, doğanın tekrar canlanması, kışın uyuyan tabiatı geride bırakarak bahar mevsimine tekrar kavuşmanın müjdecisidir. 

Yıllardır insanların yaşadığı her yerde törenlerle kutlanmaktadır.

Romanların yıl içindeki en önemli günlerinin başında “Kakava” gelir. Trakya'da Kakava ismiyle anılan kutlamalar, Anadolu'da "Hıdırellez" olarak bilinmektedir. 

Hıdırellez, Romanlarla sınırlı kalmayıp bütün Anadolu halklarının paylaştıkları bir kutlama günü haline gelmiştir. 

Çeşitli araştırmalara göre Kakava, Mısır ve Ön Asya kökenlidir. Eski bir halk kültürü olan Kakava, Romanların mitolojisi ve inancına göre Eski Mısır'da Tanrı-Kral Firavun'un Kopt halkı (Kiptiler) ile birlikte yaşayan, kökeni başka bir halka zülm etmeye dayanan, "mucizevi" olayların zaman içinde inanca dönüşmesidir. 

Bu konu ile ilgili araştırma yapan bilimciler,  6 bin yıllık bir geçmişe dayandığını belirtmektedirler.

Edirne’de Hıdırellez ve Kakava Şenlikleri, T.C. Edirne Belediye Başkanlığının yapmış olduğu etkinlikler kapsamında kutlanmaktadır.

Etkinlikler, 5 Mayıs günü geleneksel at yarışları ile başlamaktadır. 

O gün Edirne’deki Romanlar Çeribaşını seçerler. Edirne Valisi, Edirne Belediye Başkanı ve diğer protokol, Çeribaşı ve ekibi, Edirne halkı ve kentimize gelen yerli ve yabancı turistler Edirne Belediyesi’nin belirlediği program dâhilinde Sarayiçi’nde buluşur. 

Bu alanda Belediye tarafından kurulan stantlarda müzik ve folklor grupları gösteriler yaparak “Bahar Bayramı”nı karşılar. 

Daha sonra, hazırlanan “Hıdırellez-Kakava Ateşi” yakılır. Ateş yakıldıktan bir süre sonra atlanabilecek şekilde devrilir ve buraya gelen kişiler bu ateşin üzerinden üç defa atlar. 

Hıdırellezde ateşten atlamanın kötülüklerden kurtardığına, şans ve sağlık getireceğine inanılır.

Türkiye’nin birçok ilinde de olduğu gibi Edirne’de de Hıdırellez gecesi (5 Mayıs) gül ağacının altına, yıl içinde arzuladıkları isteklerinin gerçekleşmesi için isteklerinin temsil eden çizgiler ve nesneler koyarlar. 

Bu işlemleri yaparken de bu isteklerinin gerçekleşmesi için de dua ederek adakta bulunurlar. Bu istekler genellikle ev, araba vb. şeyler olur. 

Bu dilekler kimseyle paylaşılmaması da önemlidir. 

Edirne halkı ve kentte gelen yerli ve yabancı turistler, 6 Mayıs sabahı saat: 05.00-06.00 saatleri arasında Sarayiçi alanında toplanır. Edirne Belediye Başkanlığı’nca burada halka çay ve simit ikramı yapılır. Alana gelen genç kızlar, kısmetlerinin açılması için gün doğmadan gelinliklerini giyerek Tunca Nehri’nin kıyısına gelir. 

Dilek tutmak isteyenler dilek ağacına dileklerini bağlarlar. Daha sonra roman genç kızlar gelinlikleriyle bolluk, sağlık dileğiyle suya girerler. Bazıları nehirden su alıp ellerini yüzlerini yıkar, bazılarının da ellerini yüzlerini yıkamak için nehirden su alıp eve götürdükleri görülür. 

Bazı Roman ve turistlerin de, inanışları gereği ‘sağlık, arınma ve bereket’ için Tunca nehrine dileklerinin yazılı olduğu kâğıtları dilek tutarak mum bıraktıkları görülmektedir. 

Bir inanca göre de, Babafingo’nun nehirden çıkıp halkın zorlukları başarmasında onlara yardımcı olacağı inancı vardır.

Sabah erkenden kalkıp nehir kenarına giden halk, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte geriye dönmeye başlar. 

Halk Sarayiçi’nden dönerken, söğüt dallarını koparırlar. Kopardıkları bu söğüt dallarını kendi ve komşu evlerinin kapılarına asarlar. 

Bu dalların evlere bolluk ve bereket getireceğine inanılır. 6 Mayıs günü Saraçlar Caddesi’nde, Belediye Bandosu başta olmak üzere diğer müzik grupları konserler verir. Ayrıca yumurta kırma ve niyet çekilişi etkinlikleri yapılır. Gece geç saatlere kadar çeşitli kültürel etkinlikler ile “Hıdırellez ve Kakava Şenlikleri” kentte kutlanmaktadır.

Tarih, Kültür ve Turizm Kenti Edirne’de bu bahar bayramı, “Hıdırellez ve Kakava Şenlikleri” adıyla kutlanmaktadır.  UNESCO'nun Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'nde Edirne'nin de coğrafi bölge olarak işaretlendiği Bahar Bayramı: Hıdırellez, Uluslararası boyuta dönüşmüştür. 

Gerek sunum, gerekse kentte gelen turistlerin ve gerçekleştirilecek organizasyonların izdiham yaşanmadan izleyebilmeleri için ilgili kurum ve kuruluşların gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. 

Uluslararası boyuta taşınan kültür mirasımız "Kakava & Hıdırellez" kentimizin ulusal ve uluslararası alanda tanıtımına önemli katkı sağlayacaktır.

Bahar coşkusuyla dolu başarılı “Hıdırellez-Kakava Festivallerine…”


Ender Bilar - www.enderbilar.com  


KAYNAKÇALAR

Gök N. İ. (2000), “Türk Kültüründe ve İnançlarında Hıdırellez”, Anayurttan Atayurda Türk Dünyası, S.19

Kalafat, Yaşar. (2011). Türk Kültürlü Halklarda Hz. Hızır’dan Sultan Nevruz’a. İstanbul: Berikan.

Oğuz, M. Öcal (Ed.). (2008).Türkiye’nin Somut Olmayan Kültürel Mirası. Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı.

http://aregem.kulturturizm.gov.tr/TR,12240/unesco-insanligin-somut-olmayan--kulturel-mirasi-temsil-.html

https://www.ntv.com.tr/turkiye/hidirellez-unescolistesinde,n9BkyldjkkaVwWC89FrL6Q