Beylerbeyi Camii ve Külliyesi
Beylerbeyi Camii ve Külliyesi, Babademirtaş Mahallesi
Beylerbeyi Camii Sokakta yer almaktadır. Bu tarihi yapı, Cami, türbe, hamam ve
medreseden oluşmaktadır. Caminin bir kitâbesi yoksa da vakıf kayıtlarından
kurucusunun II. Murad devri ümerâsından, önce Tırhala (Trikkala) beyi, sonra
Rumeli beylerbeyi olan Mîrimîran Sinan Bey yani Sinâneddin Yûsuf Paşa olduğu
öğrenilmektedir. Ahmet Bâdi Efendi, Dr. Rifat Osman ve Osman Nuri
Peremeci gibi Edirne şehir tarihçileri eserin kurucusunu Abdullah Bey tamir
ettirenin Sinâneddin Yûsuf Bey (Paşa) olarak belirtseler de, M. Tayyib
Gökbilgin’in “Mahalle-i Mescid ve İmâret-i Mîrimîran Sinan Bey” başlığı ile bu
hayratın 833 (1429-30) tarihli vakıf kaydını ve evkafını tesbit etmesiyle
kurucusu hakkında hiçbir şüphe kalmamıştır.
Balkan Harbi ve işgaller bu değerli külliyenin harap bir hale
girmesine yol açmıştır. 1950’li yıllarda Beylerbeyi Camii’nin büyük bir kısmı
özellikle mihrap tarafı çökmüş, son cemaat yeri tamamen yok olmuştur. Minarenin
şerefe ile daha üst parçası yıkılmıştır. Türbenin de kubbesi çökmüş, duvarları
çatlamış, hamam son derecede harap bir hale gelmiştir. Medrese zaten ortada
yoktu.
Edirne’nin eski Türk eserleri hakkında hazırlanan raporlarda
caminin beşinci derecede değerli bir yapı olduğunun belirtilmesine rağmen uzun
yıllar bir girişimde bulunulmamıştır. 1960’lı yıllarda Vakıflar Genel
Müdürlüğünce caminin ihyasına girişilerek yıkık kısımlar yeniden yapıldığı gibi
son cemaat yeri tekrar inşa edilmiş, minare tamamlanarak yeniden ibadete
açılmıştır.
Camii, çokgen planlı ve tek kubbeli olup sivri kemerli mermer
taç kapı dikkat çekmektedir. Caminin ibadet mekanı da kare planlı iki bölümden
meydana gelmiştir. Bunlardan ilk bölüm yüksek sekiz dilimli bir kubbe ile
örtülmüştür. Mihrabın yer aldığı ikinci bölüm üç cepheli olarak yapılmış üzeri
istiridye kabuğu şeklinde dilimli bir tonozla örtülmüştür. Tek ve yarım
kubbeden oluşan caminin haziresinde Türk İslam mezar taşı örnekleri
görülebilmektedir.
Caminin karşısında yer alan Beylerbeyi Sinâneddin Yûsuf Bey
Türbesi ise son derecede bakımsız bir haldedir. Sekiz köşeli bir plana göre
kesme taştan inşa edilmiş olan bu türbenin evvelce kubbeli olduğu ve bazı sırlı
tuğla kalıntılarından dışında süslemeler bulunduğu kaynaklarda
belirtilmektedir.
Abdurrahman Hibri de, Beylerbeyi hamamı ile ilgili hamamın uzun süre harap kaldığını ve Ekmekçizâde Ahmed Paşa tarafından tamir ettirildiğini bildirmektedir. Bugün yine harap halde olan hamamın kentin kültür yaşamına kazandırılması gerekmektedir. Medrese zaten yıllar önce yıkılmış ortadan kaldırılmıştır.
Ender Bilar -www.enderbilar.com
Kaynaklar:
Eyice, Semavi (1992) Beylerbeyi Camii ve Külliyesi, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt:6, ss;74-75.
Edirne Gezi Rehberi (2013) Beylerbeyi Camii, Editörler: Ahmet Çolak vd.-Trakya Kalkınma Ajansı, s..50.