Beylerbeyi Hamamı, Çavuş Bey Mahallesi Hükümet Caddesi üzerinde yer almaktadır. II. Murat
döneminde yaşamış olan Mirimîran Yusuf Paşa tarafından H:832-M:1428-29
tarihinde cami ve imareti ile birlikte yaptırmıştır.[1] Vakfiyesinde çifte hamam
olarak camekânı kubbeli ve havuzlu olarak kayıtlıdır. Gönül açıcı ve benzersiz
bir hamam ise de çok zaman harap halde kalmıştır. Ekmekçi Zâde Ahmet Paşa bir
bölümünü tamir ettirmiş öbür bölüm harap halde yıkılmıştır.[2]
XIX.
yüzyılın sonlarına kadar faaliyetini devam ettiren hamam Balkan harbinden sonra
terk edilerek soyunmalıkları tamamen ortadan kalkmış ve sıcaklık kısımları
tamamen harabe haline gelmiştir.
XV. yüzyılın mimarisinin karakteristik
özelliklerini gösteren dış cephelerde iki ve üç sıralı tuğla hatıllar arasında
kesme taşlar kullanılarak duvarlara renkli bir görünüş kazandırılmıştır. Diğer
yapılarda gördüğümüz dikey konulmuş tuğlalar burada değişik olarak her arada
ikişer tanedir. Fakat bazı kısımlarda da tek tuğla kullanılmış olması ve tek
tuğla kullanılan kısımlar daha çok üst taraflarda bulunması, Ahmet Paşa
zamanında yapılmış olan tamirattan kalma olduğu anlaşılmaktadır.
Bir dikdörtgen teşkil eden hamamın erkekler
ve kadınlar kısmı soyunmalıklarının yan yana olduğu ve yine yan yana iki
kapıdan aynı düzeydeki soğukluğa girilmiştir. Kadınlar
kısmı sıcaklığı çok küçük olup merkezi büyük bir kubbe ile örtülüdür. Güney
yönde beşik tonozlu bir eyvan, büyük bir kemerle sıcaklığa birleşmektedir.
Kuzey kenarda buluna iki kapı, erkekler kısmı soğukluğuna açılmaktadır.
Erkekler kısmı sıcaklığı, ortada büyük bir kubbenin örttüğü merkezi bir hacim
ile bunun dörtkenarında çapraz tonoz örtülü ve büyük birer kemerle orta kısma
birleşen planda dört eyvan şemasını meydana getirmektedir.
Dört köşede bulunan
kubbeli köşk hücreleri, sıcaklık planını tamamlamaktadır. Külhan ve sıcak su
sarnıcı bütün kuzey kenar boyunca uzanmaktadır.[3] Harap
durumda olan hamam şahıs mülkiyetindedir.
Edirne Kültür ve Tabiat Koruma
Kurulunun 04.07.2003 tarih ve 7697 nolu kararıyla tescil altına alınmıştır.
Tarihi mülkün Vakıflar kayıtlarına alınıp restorasyonunun yapılarak kültür
yaşamına kazandırılması kentin kültür ve turizm değerini artıracağı
muhakkaktır.