Cazgır

Cazgır

Güreş terminolojisinde Cazgır; güreşten iyi anlayan, oyunların sonuçlarını önceden tahmin edebilen, pehlivanların özelliklerini, yaptıkları oyunları, daha önce aldıkları başarıları bilen ve dua okuma kabiliyetine sahip görgülü kimseye denir.

“Salavatçı” da denilen “Cazgır”, yağlı güreşlerdeki tüm pehlivanları; adları, sanları, güreş oyunlarındaki hünerleri ile birlikte seyircilere uygun mısra ve dualarla tanıtan, izleyicileri coşturan, onları güreşe davet eden ve güreşleri başlatan kişidir.

Salavat, yağlı güreşlerde cazgırın pehlivanları meydana salmadan söylediği manzum övgü ve ikaz dolu sözlere denir.

Cazgırın bütün pehlivanları yakından tanıması, eşleştirme (her bir güreşçinin rakibinin belirlenmesi) yaptığı sırasında dualarını okurken pehlivanların kuvvetli yönlerini söyleyerek rakibini uyarması, nasihat etmesi gerekir. Sesinin gür olması, dua kurallarına uygun mısralar düzmesi başta gelen özelliklerindendir.

Cazgır, meydanda birliği sağlamaya çalışır, pehlivanları ortak bir ruh etrafında tutmaya gayret eder. Konuşmaları, heyecan verici ve uyarıcı bir etki yapar. Cazgır, salavat denilen duaları, müzikal bir biçimde seslendirerek pehlivanlar ve izleyiciler üzerinde coşturucu rol oynamaktadır. Cazgırlık bir meslek olarak görülür ve mutlaka usta-çırak ilişkisi ile cazgır olunur. Cazgırların da geleneksel giysileri vardır.


ANONİM SALAVAT


Allah Allah illallah

Diyelim maşallah

İki yiğit çıktı meydane

Birbirinden merdane

Dinleyin ağalar sözümü

Pehlivanlar yer batmanla üzümü

El paçada, diz yerde

Güreşelim düz yerde

Elini terste takar

Evini başına yıkar

Hasmın karıncaysa hor bakma

Yiğitsen meydandan çıkma

Karşıdan gelir kır at

Kanatları kat kat

Verelim Peygambere salavat

Sallâllahu alâ Muhammed 


TEŞVİK GÜREŞLERİ DUASI

Bazı insanlar olur yavaş bazıları olur tetik

Gördüğünüz pehlivanların güreşecekleri yer teşvik

Pehlivan, pehlivan hoş geldiniz sefa geldiniz

Pirler meydanı.

Şeref verdiniz tarihi Kırkpınar’ın yeşil çimenler sahasına

Hani Ali hani Veli pirimiz üstadımız

Hazret-i Hamzadır. Allah, Allah illallah

Hep beraber diyelim pehlivanlara maşallah

 

KÜÇÜK ORTA DUASI

Her pehlivan gelmez bir tartıya

Gördüğünüz pehlivanlar güreşecek

Küçük ortaya

Pehlivan... Pehlivan...

Karşıki dağın çiçeklerinden

Aldın rengini araya araya

Şimdi buldun dengini

Çapraz gireyim deme

Yan baş atar

Sarma, künde yapayım deme

Kılçık yapar, tak sarmayı

Kündeden at, gönder

Hazret-i Peygamberimiz

Muhammed’e salavat

 

BÜYÜK DESTE DUASI

Dinleyin ağalar sözümü

Pehlivanlar batmanla yer üzümü

El paçada, diz yerde

Güreşelim düz yerde

Pehlivan elini tersten kapar

Kendini iyi kolla, kollamazsan

Evini başına yıkar

Allah, Allah illallah pehlivanlara

Hep beraber diyelim maşallah

 

BÜYÜK ORTA DUASI

Her Türk’ün vazifesidir hürmet tazim ataya

Gördüğünüz pehlivanların güreşecekleri

Yer büyük orta

İstanbul’dan gelir tatar

İnce alır, cevahir satar.

Pehlivan eşini kündeye alınca

Ahmet Ağanın donbayı atar

Dünyaya geldik ayrı, ayrı her birimiz

Pehlivanlar Hazret-i Hamzadır üstadımız Pirimiz

Dünyaya geldik ayrı ayrı anadan

Kimimiz Rumeli’den, kimimiz Anadolu’dan

Güreş yapanlara yardım etsin Hazret-i Yaradan

 

BAŞ ALTI DUASI

Milli piyangodan, bir bilet al güven bahtına

Gördüğünüz pehlivanlar güreşecek baş altına

Pehlivan, pehlivan

Buna meydan yeri derler

Bunda vardır bir hal

Ödülünüzü soracak olursanız

Cemiyet başkanından iki uçla bir şal

Bunlara pehlivan derler el ense çeker

El enseyi bırakır çapraz toplar

Kendini kurtarabilirsen kurtar

Kurtaramazsan sırtın yeri tutar

Pehlivan hasmın galip gelir

Sen de Cenab-ı Hakk’a yalvar

Arabistan’dan getirdim aşı hurmayı

Mehterler çalarlar davul ile zurnayı

Şahin küçüktür amma gökten indirir turnayı

Korkma pehlivan meydan senindir

Korkma pehlivan meydan senindir

Allah, Allah, illallah.

Hep beraber pehlivanlara diyelim maşallah

Hey de Allah hepinize birden derman versin.


Ender Bilar- www.enderbilar.com


Kaynak
1- Bilar, Ender (2017) Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali Almanağı cilt:1-3 (1361-2016).-İstanbul: Edirne Belediye Başkanlığı Yayınları No:28, s.;1130.