Edirne Sarayı
Osmanlılar
döneminde Edirne'de ilk saray, Sultan I. Murad tarafından (H:767-M :1365)
yılında şimdi ki Muradiye Küçükpazar Caddesi ile Kırlangıç Bayırı arasındaki
kavak meydanda yapılmış ve adına, “Saray-ı Cedid”, yani “Yeni Saray” denmiştir.
Edirne'nin fethinden sonra Sultan I. Murad'ın
Edirne'de durmayıp bir süre Dimetoka’da kalması, adı geçen bu sarayların pek de
oturmaya uygun durumda olmadıklarını göstermektedir. Daha sonra Sultan II. Murad’ın başlatıp Fatih Sultan
Mehmed'in tamamladığı saray yapılınca bunun adı “Saray-ı Atik" yâni “Eski
Saray” olmuştur.
Yeni Saray, şehrin kuzey yönünde ve Tunca
nehrinin batısında 3 milyon m²'nin üstünde bir düzlükte kurulmuştur. Sarayın yapılmasına sultan II. Murad'ın buyruğu ile
başlanmış ancak (H:854-M:1450) yılında ölümü üzerine inşaat bir süre durmuş ise
de yine o yıl içinde Fatih Sultan Mehmed tarafından yeniden
başlatılmıştır. Daha sonraları Kanuni Sultan Süleyman, Sultan II. Selim, Sultan I. Ahmed,
Sultan II. Ahmed ve Sultan Mustafa ve Sultan III. Süleyman yeni yapılar
ekleyerek sarayı genişletip süslemişlerdir. Ancak, bu sultanlar arasında sarayın gelişmesine en çok emek harcayan ise,
Sultan IV. Mehmed (Avcı Mehmed) dir.
Edirne sarayının, yerleşim planının dışında olup
saraya bağlı olan kasırlar (köşkler) şunlardır;
Şikâr (Av) Köşkü, Aynalı
Köşk, Bostancıbaşı Kasrı, Terazi Kasrı, Adalet Kasrı, İftar
Köşkü, Bülbül Kasrı, Değirmen Kasrı, Bayırbaşı Kasrı, Mumuk
Sarayı, Köşk Kapı Kasrı, İydiye Kasrı, Çadır Köşk, Hıdırlık
Kasrı, Buçuk Tepe Kasrı, Yıldız Kasrı, Demirtaş Kasrı, Akpınar
Sarayı Kasrı, Üsküdar Kasrı.
M:1451-1878) yılları arasında kalan 583 sene
İçinde gâh görkemli ve bakımlı, gâhi de harap ve terkedilmiş durumda ayakda
kalabilmiştir. Değişik
dönemlerde bir çok defa tamir ettirilmiş, bu iş için mimarlar görevlendirilip
paralar harcanmıştır. Osmanlıların dünyayı yönetim fermanları bu sarayda
yazılıp Krallara taçlar bu sarayda giydirilmiştir. Aylarca süren sünnet ve
evlenme törenlerine de şahit olmuştur. Bu saray, tahttan indirilen ve tahta
çıkartılan padişahları, boğdurulan vezirleri, sayısız yabancı elçiler ve
getirdikleri armağanların sunuluşunu da görmüştür. Bir çok doğu ve batı
seferlerinin ilk karar ve hareket yeri de bu saraydır.
1870’li yıllarda sarayın bodrum katları
(mahzenleri) cephane deposu olarak kullanılmaya başlanılmış. 1876
Osmanlı-Rus savaşında Rus ordusu Balkanlar'ı aşıp Şıpka'yı geçince Edirne'nin
istila edileceğinin anlaşılması üzerine Edirne valisi Cemil Paşa ile kumandan
Müşir Ahmet Eyüp Paşa’nın müşterek emirleri üzerine Rusların ellerine geçmemesi
için cephanelik ateşe verilmiş ve saray havaya uçurulmuştur.
Bu sefer saray yıkıntıları üzerinde yağmalar,
yangından mal kaçırmalar başlamıştır. Edirne’nin Ruslar’dan geri alınmasından
sonra Vali Rauf Paşa tarafından verilen izin üzerine yangından zarar görmeyen
veya kısmen yanan saray birimlerinin pek değerli XV. ve XVI. yüzyıl çinileri ve
diğer bazı kıymetli parçalar sökülerek bazı yabancı ülke yöneticilerine armağan
edilmiştir.
Özellikle de bu eşsiz eserlerin önemli bir
bölümü 27 sandık içinde İngiliz Konsolosu’na teslime edilerek İngiltere
Kraliçesine gönderildiğini Dr. Rifat Osman Edirne Sarayı adlı kitabında
yazmaktadır.
Dr.Rifat
Osman tarafından aslına uygun olarak çizilen "Edirne Sarayı Yerleşim
Planı", kızı Mihrinaz hanım tarafından bulunması ve planın Dr.Ratip
Kazancıgil'e teslim edilmesiyle söz konusu plan Türk Kütüphaneciler Derneği
Edirne Şubesi tarafından Dr.Ratip Kazancıgil'in imzasıyla "Edirne Sarayı
ve Yerleşim Planı" adıyla yayımlanmıştır. Yayımlanan bu kitabın dönemin
Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel'e sunulmasıyla Edirne Valiliğince
"Edirne Sarayı İhya ve İnşa Vakfı kurulmuştur. Cumhurbaşkanının
talimatıyla kurulan bu vakfın girişimleriyle harap ve bakımsız halde bulunan
"Edirne Sarayı" tekrar gündeme gelmiş ve restorasyon çalışmaları
başlatılmıştır. Edirne Sarayında harap halde bulunan eserlerden
Mutfaklar, Adalet Kasrı, Kum Kasrı ve Avcı Köşkü dönemler içinde
restorasyonları yapılarak ayağa kaldırılmıştır. 2015 yılında yeni saray
alanının ören yeri olarak belirlenmesine yönelik çalışmalar başlatılmış olup
Cihannüma Kasrı'nın restorasyonuna yönelik çalışmalar başlatılmıştı. 2015
yılından itibaren alanda dönemler içinde kazı ve restorasyon çalışmaları
yürütülmekte olup Mayıs 2021 ayından itibaren de alanda 12 ay boyunca kazı
çalışması yapılmasına yönelik başvuru kabul edilmiştir. Kazının bilimsel
çalışmaları Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu başkanlığında yürütülmektedir.
Yapılan kazı çalışmalarında sarayın kapısı ile Sarayı
Cedide-i Amire’nin Cihannüma mescidi’ne ulaşılmıştır. Ayrıca Edirne Yeni
Sarayı arkeoloji kazılarında Nümizmatik açıdan son derece önemli bir keşif
gerçekleştirilmiştir. Arkeologlar, Altıncı Osmanlı Padişahı II. Murat döneminde
başkent Edirne'de darp edilmiş, nadir bulunan, üzerinde Kayı boyu damgası yer
alan bir Mangır bulunmuştur.Kazı çalışmaları devam etmektedir. (Bilar,
2020, s.79)
Yapılan çalışmalar sonucunda “kararlı kazılar” arasına alınarak 12 ay sürmesinin önünün açıldığı Edirne Sarayı, Kasım 2022 tarihinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığından alınarak tekrar T.C. Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığına devredilmiştir. Bu olumlu gelişmeler ışığında Edirne Belediye Başkanlığı da Edirne Sarayı alanı içinde yer alan ve belediyenin mülkiyetinde olan 6 parsel taşınmazı 7 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen Belediye Meclis toplantısında alınan karar gereği Edirne Sarayı ve Müştemilatı olarak kullanılmak amacıyla Maliye Hazinesi’ne bedelsiz devretmiştir. 17 Mart 2023 tarihinde de Trakya Üniversitesi ile Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı arasında iş birliğini geliştirirecek protokol imzalanmıştır.
Edirne
Valiliği, Trakya Üniversitesi ve Edirne Belediyesi’nin işbirliği ve kararlığı
ile yürütülen çalışmaların Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığının çatısı
altında sürdürülerek Edirne Sarayı Ören Yerinin kentimizin kültür yaşamına
kazandırılması kentin kültürel zenginliğine önemli katkı sağlayacaktır.
Ender Bilar- www.enderbilar.com