Hasan Rıza
Şehit Ressam Hasan Rıza, Edirne’nin eğitim, kültür ve sanatına hizmetlerde bulunarak kentin şehir tarihinde izler bırakmıştır. İstanbul’un Üsküdar semtinde 1858
yılında doğmuştur. Babası Miralay Albay Şakir Bey olup annesi Nefise Hanım’dır.
Çocukluğunda
çok yaramaz olan Hasan Rıza, gençliğini de hırçın ve asabi bir genç olarak
geçirmiştir.
Resim
sanatına merakı küçük yaşlarda başlamıştır. Ele geçirdiği kömür parçalarıyla
evinin duvarlarına kalyonlar çizecek derecede resme düşkündür. Rüştiye (ortaokul)
sınıfına geçinceye kadar sürüp giden bu resim merakı ortaokulda öğretmenin
tavsiye ve yol göstermesiyle devam etmiştir. Askerî İdadî (lise) sınıflarında
resim dersine olan merakı ve yeteneği gelişerek artmış hatta okul arkadaşları
arasında Ressam Hasan Rıza Üsküdar diye tanınmıştım. (Ünver, 2015; s.;18)
Hasan
Rıza Bey, Askeri İdadi’den Harbiye’ye geçtiği yıl başlayan Osmanlı-Rus Savaşı (1877-78)
nedeniyle birçok arkadaşıyla birlikte gönüllü olarak savaşa katılmıştır. Savaşta
tanıştığı İtalyan gazeteci-ressama muhafızlık görevi yapmış ve bu görevini
yürütürken de İtalyan sanatçıdan resim sanatının inceliklerini öğrenmiştir.
Hasan
Rıza, savaş sonrası Heybeliada’ya yerleşen İtalyan ressamı sık sık ziyaret
ederek birlikteliğini sürdürmüştür. Bahriye mektebinin son sınıfında iken
Sultan Apdülhamid’in Sultaniye gemisinin kamaralarındaki bezemeleri özgün
biçimlerine bağlı kalarak restorasyon görevini üstlenmiştir Hasan Rıza Bey bu
görevi başarıyla tamamlamıştır. Bu çalışma Bahriye Nazırı Paşa tarafından da
takdirle karşılanmıştır. Bu başarı kendisine terfi getirmiş ancak aldığı bu
terfi, arkadaşları ve eğitimcileri tarafından kıskançlıklarıyla
eleştirilmiştir. Bu davranış Hasan Rıza’yı kırmış ve mesleğinden ayrılmıştır.
İtalyan ressamın yardımıyla da İtalya’ya gitmiştir. (Ersoy. A; 1999; s.155) İtalya’nın
Roma, Floransa ve Napoli sanat merkezleri ve müzelerinde 10 yıl
çalışmıştır. İtalya’dan Mısır’a geçen
Hasan Rıza, Mısır’da da 2 yıl çalıştıktan sonra tekrar 1892 yılında ülkesine
dönmüştür. Dönüşünde Kaptan Paşanın rütbesini iade edip terfi edeceğini
belirtmesine rağmen kendisi bunları kabul etmemiş ve sade bir sanatçı
kimliğiyle yaşamayı tercih ederek Edirne’nin Karaağaç semtine yerleşmiştir. Tüm
sanat çalışmalarını burada yaşadığı evin atölyesinde yapmıştır.
Hasan
Rıza Bey, “Edirne Memleket Değil, Tarih Kitabı” dediği Edirne’de 1308 (1890-
91)’de Numûne-i Terakkî Mektebi’ni [Riyaziyeci Mehmet Nadir Bey tarafından
kurulan ve İstanbul Lisesi’nin temelini oluşturan okulun Edirne şubesi] kurmuş
ve okulun müdürü olarak da görev yapmıştır. Okul, Edirne’de dershaneli,
programlı ve saatle ders okutan, ilk ve orta düzeyde eğitim veren bir okuldur.
Okul faaliyetlerine 1313-1314 (1797-1798) tarihine kadar birkaç yer
değiştirerek devam etmiş ve sonra masrafını karşılamayınca kapatılmıştır. (Ünver,
2015; s.;27)
Ressam
Hasan Rıza’nın Müdürlük yaptığı ikinci okulu ise, klasik adı ile bildiğimiz
(Resmi adı: Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lise’si) Erkek Sanat Okulu’dur. Bu
okul 1877 Osmanlı-Rus Savaşı (1293 Harbi) sonunda öksüz kalan çocuklar için
Edirne Valisi Rauf Paşa tarafından yaptırılmıştı. Çeşitli el sanatları ile örgü
işleri öğretilen okulda Hasan Rıza Bey’in 1908 yılından itibaren Müdür olarak
görev yapmıştır. (Ağırgan, M.;2007)
Ressam
Hasan Rıza Bey yaşamı boyunca her çeşit ve konuda resim yapmıştır. Karakalem,
yağlıboya, pastel, tarama usulünde yaptığı resimler büyük bir sayıya
ulaşmıştır. Ancak kendisinin resimde asıl seçtiği dal, savaş tarihimizde
kahramanlık ve cesaret sahneleridir. Başarısını bu alanda göstermiş ve bu
konuda yaptığı resimleriyle ünlenmiştir. Edirne Belediye Başkanlığının tarihi
binasında Havuz yanında nakış işleyen kızlar, Kuzular, Karlı bir havada
geyikler, Fırtınalı bir havada yelkenli adlı eserleri duvarları süslemektedir.
Hasan
Rıza, 1,85 boyunda 10 kg ağırlığında iri yapılı, kara saçlı, kara bıyıklı
neşeli, şakacı kişiliğiyle yaşadığı kent Edirne’de ve sanat dünyasında çok
sevilmiştir. Edirne’deki yaşamında iki evlilik geçiren ressamımızın çocuğu
olmamıştır. Edirne’nin tarihi dokusu ve coğrafyası kendisinin sakin ve huzurlu
bir yaşam sürdürmesini sağlamıştır. Ressam Sami Yetik: -Hasan Rıza sanatındaki
seçkinliğinden çok, sahip olduğu melekvâri ahlâkı, samimi vatanperverliği ile
de cidden değerli bir şahsiyet olduğunu belirtmektedir.
Şehit
Hasan Rıza Bey, Balkan Savaşında Edirne’nin teslimi günü Karaağaç semtinde
Altınalmaz Miltiyadi’nin un değirmeni arkasındaki korulukta Bulgar askerlerince
26 Mart 1913 günü şehit edilmiştir. Karaağaçtaki evindeki eserleri de Bulgar
askerleri tarafından yağma edilmiştir. Tüm aramalara rağmen cesedi
bulunamamıştır. Edirne Valisi
Hacı Adil Bey döneminde başkanlığını Hafız Rakım Ertür’ün yaptığı Edirne Eski
Eserleri Koruma Derneği tarafından Karaağaç yolu üzerindeki jandarma şehitliğine
bir mermer sütun dikilmiştir.
Edirne Belediye Başkanlığınca Çağdaş Türk Sanatının en önemli
isimlerinden biri olan ve savaş betimlemeleriyle dikkat çeken Şehit Ressam
Hasan Rıza’yı gelecek nesillere tanıtmak amacıyla sanatçı Müslüm Özcan’a
yaptırılan “Şehit Ressam Hasan Rıza Heykel”i 26 Mart 2017 günü Lozan Caddesi
üzerindeki yerine konmuştur. Bu bağlamda, Edirne Güzel Sanatlar Lisesi'nin adı,
2015 yılında Edirne Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Lisesi” olarak
değiştirilmiştir. Trakya Üniversitesi’nin Sarayiçi Yerleşkesinde eğitim-öğretim
faaliyetlerini sürdüren Meslek Yüksekokulu da Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel
Sanatlar Meslek Yüksekokulu adını taşımaktadır.
Dileğim, Şehit Ressam Hasan Rıza Heykeli’nin arkasında yer
alan ve Edirne Belediyesine ait binanın “Şehit Ressam Hasan Rıza Müzesi” olarak
düzenlenmesi, Heykeli’nin eserleriyle bütünleşmesidir.
Mekanı cennet, ruhu şâd olsun…
Hasan Rıza’nın Kısa Videosu için tıklayınız.
Kaynakçalar:
Ağırgan, Mehmet (2007) Ressam Hasan Rıza ve Öğretmenliği (1858-26.3.1913),
Edirne Hudut Gazetesi
Ünver, A. Süheyl (2015) Şehit Ressam Hasan Rıza Hayatı ve Resimleri, Edirne: Trakya Üniversitesi Yayınları No.165,s.135
Ersoy, Ayla (1999) Ressam Hasan Rıza (1858-1913) Antik-Dekor Dergisi, Eylül-Ekim 1999, sayı 54, ss.;154-156)