Şeyh Şüca (Şücaeddin) Camii
Şeyh Şüca (Şücaeddin) Camii, Tunca nehri seddelerinin kenarında Dilaver Bey
Mahallesi sınırları içinde Tabakhane Caddesi ile Sedde Yolu Sokak arasında yer
almaktadır.
Padişah II. Murat’ın emriyle bir mescit ve zaviye olarak yapılmıştır.
Sonradan, Kanuni Süleyman tarafından H:942-M:1535 senesinde camiye dönüştürülmüştür. Camii,
H:1165-M:1751 senesi ramazanında büyük depremde yıkılmış olup kurşunu ile bazı
kalıntılarının satılarak yeniden yapıldığı Örfi Ağa tarihinde yazılıdır.[1]
Şücaaddin-i Karamani ile ilgili bilgiyi en eski tarih kaynaklarından biri olan Şakayık-ı Nu'maniye (Taşköprülüzade, 1314: 94) de görmekteyiz. Şakayık'ın verdiği bilgiye göre Şücaaddin-i Karaman, Şeyh Hamid-i Kayseri ile irtibatı olup, Sultan II. Murad'ın hayatını kurtardığı için, II. Murad tarafından Edirne'de Debbağlar Mahallesi’nde adına bir mescit ve zaviye inşa ettirilmiş, öldükten sonra da aynı yere defnolunmuş bir kişidir. Şeyh Şüca'nın kesinlikle bir Baba-i Dervişi olduğu görülmektedir.
Şeyh
Şüca'nın yörede yaşayanlar dışında daha sonra Balkanlardaki birçok faaliyetleri
bilinen Otman Baba gibi derviş ve şeyhlerle de ilişkisi vardı. Otman Baba'nın
Balkanlara gitmeden buralarda dolaştığı ve Şeyh Şüca'yı pir olarak kabul ettiği
menkıbesinde anlatılmaktadır.[2]
Günümüzde cami yıkılmış, geriye sadece minarenin bir bölümü kalmıştır.
Minare kaidesi ve pabuç kısmı kesme taştan, gövdesi almaşıktır. Kaide sekiz
köşelidir. Pabuç prizmatik üçgenlerle gövdeye geçişi sağlamaktadır. Şerefeden
sonra petek bölümü incelmiştir. Minarenin şerefe ve külah kısmı yıkılmıştır.
Külahının ahşap ve kurşun kaplı olduğu kaynaklarda geçmektedir. Şerefe
çıkmalarının altında kabartma frizleri görülür. Şerefe korkulukları düz yontu
taşından yapılmıştır.[3]
Şeyh
Şücaeddin Karamini, camiin mihrap tarafındaki kerpiç duvar önünde gömülüdür.
Edirne Valisi sayın Yunus Sezen’in göreve geldikten sonra kentin kültür miraslarıyla ilgili yaptırdığı restorasyon çalışmalarına dahil edilmiştir. Terkedilmiş halde bulunan tescilli alan koruma altına alınmış ve restorasyon çalışmalarına başlanılmıştır.
Camii, Vakıflar Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde olup Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Kurulu’nun 04.07.2003 tarih ve 7697 nolu kararıyla tescil altına alınmıştır.